Yeşil Devrim İle Organik Tarımın Çıkışı


Daha önceki yazımızda yeşil devrimden önce birinci ve ikinci tarım devrimlerinden bahsettik. Artık üçüncü tarım devrimi dediğimiz yani yeşil devrim yani Biyoteknoloji'nin tarımda kullanımına başlandığı devrime geçiyoruz.

Aslında Yeşil Devrim'e bir tanım getirecek olursak şöyle diyebiliriz; Yeşil Devrim, daha fazla ürün elde etmek amacıyla tohum ıslahı, makineleşme, pestisit, herbisit, kimyasal gübre ve sulama gibi çeşitli teknolojilerin tarımda kullanılmasını ifade eder.

Peki, Yeşil Devrimin çıkmasındaki temel sebep neydi?

Tarımsal üretimin, nüfusun gıda ihtiyacını karşılamada yetersiz kalması temel sebebidir.Bunun yanında Yeşil devrimi ortaya çıkaran bazı koşullar mevcut. Onlardan ilki makineleşme. Tarım da makineleşmenin yaygınlaşması. İkincisi; Gübre ve bitki hastalıklarına karşı ilaç kullanımının yaygınlaşması. Üçüncüsü; Gıda imalatı, Tarımsal ürünleri işleme, konserveleme, paketleme vb. uygulamaların başlaması. Bu uygulamalar tarım ürünlerinin ekonomik değerini artırmıştır. 

Yeşil devrimin uygulanmaya başlamasıyla birlikte tarımsal girdilerde büyük artışlar meydana geldiğinden, 1950 ile 2000 yılları arasında;

– Traktör sayısı 4 kat
– Fosil yakıt tüketimi 4 kat
– Pestisit kullanımı 32 kat
– Kimyasal gübre kullanımı 10 kat
– Sulama yapılan alan 3 kat artış göstermiştir.
Sonuç olarak baktığımızda Yeşil devrim nüfusun gıda ihtiyacını karşılamaya başladı. Fakat olumlu sonuçlarının yanında olumsuz etkileri de oluştu.

Yeşil Devrimin Olumlu Sonuçları

Sonuç itibariyle, Yeşil Devrim gıda yetersizliğini engellemede önemli bir rol oynamıştır. 

 Tarımda kullanılan gübre miktarının artışıyla birlikte yeni bir sanayi kolu ortaya çıkmış, bu durum yerel istihdam yaratmıştır.

 Tarımda traktör, ıslah edilmiş tohum, gübre ve ilaç kullanımına bağlı olarak çiftçilerin bir kısmının yaşam standardı yükselmiştir.

 Özellikle büyük tarım işletmelerine sahip olan çiftçiler daha da zenginleşmiştir.

Yeşil Devrimin Olumsuz Sonuçları

Söz konusu tohumlar yüksek miktarda gübre ve pestisit kullanımına gereksinim duyarlar, bu durum harcamaları artırdığı gibi yabani ot yetişmesine ve suların kirlenmesine neden olur.

 Ekstra sulama her zaman olanaklı değildir ve bu tip sulama,  toprakta tuzlanmaya neden olabilmektedir. Böylece verimli tarım alanları kaybedilmektedir.  Traktör, tohum, gübre ve pestisit alamayan çiftçiler ya da tarım işletmeleri, 1 hektardan küçük olan toprak sahipleri genellikle fakirleşmişlerdir. Böylece zengin ve fakir çiftçiler arasındaki uçurum Yeşil Devrimle birlikte iyice büyümüştür.

 Hayvancılıkta büyüme hormonları kullanılmaya başlanmıştır. Yapılan araştırmalarda bu ürünleri tüketen insanların kanlarında hormonlara rastlanıldığı ve bazı sağlık sorunlarının yaşandığını ortaya koymuştur.  

 İşte bu gibi olumsuz etkilerin sonucunda, alternatif olarak çevreye dost üretim sistemlerinden Organik Tarım böylece keşfedilmiş oldu. Yeşil devrimin bıraktığı izleri ülkemiz hala taşımaktadır. Tarımsal girdilerin fazla kullanılması sonucu arazilerimizde çoraklaşma, üretime geçememe, yeraltı sularının kirlenmesi ile sulama da yaşanan sorunlar, yabani ot sorunu gibi saymakla bitmeyen sıkıntılar doğurmuştur. 

Bu yüzdendir ki hem insana, hem hayvana hem de çevreye dost olabilecek alternatif üretim sistemleri aramaya başladık ve neyse ki kısa zaman içerisinde Organik tarım, iyi tarım gibi üretim sistemleri keşfedilmiş oldu.

Bundan sonraki yazılarımızda organik tarım'a giriş yapacağız. Yeni yazımızla birlikte Artık Organik tarım nedir? Organik tarım hazırlığı nasıl yapılır? Bitki Beslemesi ve en sonunda Bitki koruma ile ilgili sorularınızın hepsine cevap bulabileceksiniz. 

Esenlikle Kalın..




Yorumlar

Yorum Gönder