Alternatif çevre sistemlerinden Olan Organik Tarım’a
giriş yapalım. Şöyle bir hatırlayalım Organik Tarım'ın ortaya çıkma
sebeplerini.
Geleneksel tarım ve organik tarımın karşılaştırılmasıyla
dünya nüfusunun hızla artması ve buna bağlı oluşan gıda ihtiyacının
karşılanması insanları tarımsal üretimde birim alandan, en kısa sürede mümkün
olan en yüksek verimi elde etmeye yöneltmiştir.
Geleneksel tarım modelinin yoğun uygulandığı son 30-40 yılda
tarımsal ekosisteme dışarıdan dâhil edilen unsurların (gübre, pestisit, enerji
kaynakları, su) bilinçsiz ve aşırı tüketimi bitkisel üretimde verim artışını
getirmiştir.
Ancak beraberinde ekolojik, ekonomik ve sosyal çevre
sorunlarına da yol açmıştır. Bugün konvansiyonel (organik tarım metodu
dışındaki tüm geleneksel metotlar) tarımda üretim artışına yönelik çabalar,
doğal dengenin bozulmasına, çevre kirliliğine ve besin zinciriyle tüm canlılara
ulaşabilen zararlı maddelerle insan, bitki ve hayvanlarda hayati tehlikeye ve
genetik erozyona yol açmıştır.
Bu olumsuz koşullar karşısında bilinçlenerek örgütlenen
üretici ve tüketiciler biyolojik çeşitlilik ve ekolojik dengenin devamını
sağlayan, kirlilik yaratmayan ve canlılarda toksik etki göstermeyen
tarımsal ürünleri üretmeye ve tüketmeye yönelmiştir.
Bu çerçevede konvansiyonel tarıma alternatif olarak organik
tarım sistemi geliştirilmiştir.
Organik Tarım Nedir ?
Tarımsal ilaç,suni gübre,hormon,antibiyotik ve zararlı gıda
katkı maddeleri gibi uygulamaları yasaklayan,üretimden tüketime her
aşaması kontrollü,kayıtlı ve sertifikalı olan doğal
kaynakları en iyi şekilde kullanarak sağlıklı tarımsal ürünler üretilmesini
sağlayan bir tarım sistemidir.
İkinci bir tanım ise şöyledir ;
Kimyasal gübre ve pestisit gibi yapay dış girdileri
kullanmaksızın,sürdürülebilir verimliliğe dayalı,çevreye ve insan sağlığına
zarar vermeden ,toprak verimliliğini ve gıda güvenliğini esas alan üretimden
tüketime kadar her aşaması kontrollü ve kayıtlı olan sertifikalı bir üretim
şeklidir.
Organik tarım ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu
kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya yönelik olarak insana ve çevreye dost
üretim sistemlerini içerir.
Üretimde sadece miktar artışını değil aynı
zamanda da ürün kalitesinin yükselmesini amaçlayan alternatif bir tarımsal
üretim şeklidir.
Organik tarım; bir ürünün ekim veya dikiminden sonra hiçbir
uygulama yapılmadan kendi hâline terk edilmesi demek değildir. Aksine
dikkat, bilgi, özveri gerektiren, geleceğin ihtiyaçlarına yönelik görüşlere
dayanan, her aşaması kontrollü ve sertifikalı üretime dayanan bir modeldir.
Konvansiyonel tarımda; kullanılan enerji, sentetik
kimyasallar, bitki gelişim düzenleyiciler, su ve üretim
materyallerinin maliyetleri yükselmektedir. Oysa organik tarımla enerji,
su, işçilik ve diğer girdilerden tasarruf sağlanmakta, kaliteli ve
albenisi yüksek ürünler tüketiciler tarafından tercih edilmektedir.
Organik yetiştiricilik sözleşmeli modele dayalı
yapıldığından ve pazar sorunu yaşanmadığından gelir
güvenliği sağlamaktadır.
Biyolojik çeşitliliğin ve
toprak verimliliğinin koruması, bitki hastalık ve zararlıların azalması, artan
çeşit sayısı, yüksek besin kalitesi, dengeli ve kendine yeten üretim sistemi
organik yetiştiriciliğin geri dönüşümdeki etkilerini
göstermektedir. Yukarıdaki tanımların kısaca özetlersek “organik tarım”,
tarımsal üretim şeklinin yeniden düzenlenmesidir. Bu düzenleme, ulusal ya
da uluslararası yasalar kapsamında belirli standartlara sahiptir.
Sertifika ve kontrol gerektirir. Bu standartlara uygun üretim şekli ve ürün, organik
tarım sertifikası alır.
Organik tarım konusunda en büyük otorite
olan Uluslararası Organik Tarım Federasyonu (IFOAM) her yıl yeni
ilavelerle organik tarım yönetmeliğini genişletmektedir. Bu süreçte oluşan ve
temel kabul edilen kurallar şunlardır:
Toprak içinde yaşayan toprak canlılarının hayatiyeti devam
ettirilecektir (toprak işleme, tohum yatağı hazırlama).
Bitkinin topraktan aldığı besin maddeleri dengeli olarak
toprağa doğal uygulamalar ile verilecektir.(bitki besleme, yeşil gübreleme,
kompost vb.).
Bitki besleme amacıyla toprağa verilen maddelerin üretim ve
tüketim süreçlerinde bitki, hayvan ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etkisi
olmayacaktır.
Organik olarak üretilen ürünlerin, sertifika ve etiketi
olacaktır.
Organik tarımda her şey doğaldır. Ortamın ekolojik koşulları
çok iyi incelenerek en uygun tür ve yetiştirme tekniği
uygulanır.Ürünler doğal kükürt, bakır veya bazı bitki özleriyle veya
zararlılara karşı kurulan tuzaklarla korunur.
Antibiyotik veya hayvanlarda kısa sürede kilo almayı
sağlayan östrojen türü hormonların kullanımına ve sentetik gübrelere izin
verilmez.Bütün üretim kademeleri yani üretimden tüketiciye ulaşıncaya kadarki
tüm aşamalar Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş
bağımsız denetim kuruluşlarınca(Kontrol ve Sertifikasyon Kuruluşları)
denetlenir ve sertifikalandırılır.
Yorumlar
Yorum Gönder